“Yenidoğan Çetesi” davasında 8. gün | Tutuksuz sanıkların, mahkemede savunmaları alınmaya devam ediliyor

Posted by

“`html

T24 Haber Merkezi

Yenidoğan Çetesi davasında dördüncü oturum gerçekleştirildi. Bugünkü duruşmada tutuksuz sanıkların ifadeleri alınmaya devam ediyor.

“Fırat Sarı ve İlker Gönen birlikte çalışmaktadır”

Duruşmanın başında, hemşire Ceren Hatice Kırım sanık kürsüsünde yer aldı. Gazeteci Rojda Altıntaş’ın aktardığına göre, Mahkeme Başkanı’nın yönelttiği sorulara Kırım, maaşını Medilife Beylikdüzü Hastanesi ve Medisense şirketinden aldığını belirtti. Mahkeme Başkanı, Fırat Sarı’ya ait Medisense şirketinin yaptığı ödemelerle ilgili sorduğunda, Kırım bu ödemelerin mesai ücreti olduğunu ve tecrübesi nedeniyle ek kıdem ücreti aldığını açıkladı.

Kırım ifadesini şöyle sürdürdü:

Mahkeme Başkanı: Kolluktaki ifaden doğru mu?

Ceren Hatice Kırım: Evet, doğru.

Mahkeme Başkanı: Şöyle demişsin: “Fırat Sarı ve İlker Gönen birlikte çalışmaktadır.”

Ceren Hatice Kırım: Evet, bir örgütle ilişkili değil dedim. Bilgilerimle ilgili her şeyi açıkça anlattım.

“İnsan bile kardeşine hat vermez”

Savcı Kadir Kocakaya: Neden başka birinin kullanması için hat çıkarıyorsun? Bu günlerde insan, kardeşine bile hat vermez. Neden Fırat Sarı’ya?

Ceren Hatice Kırım: Çocuk nöroloji alanında çalışmak gerektiği için bu hattı çıkarmam istendi.

Savcı Kadir Kocakaya araya girerek: Çok basit bir soru sordum. Bu kişi kendi adına hat çıkaramıyor mu?

Ceren Hatice Kırım: Çocuk nöroloji çok önemli bir branş, bu nedenle yardıma ihtiyaç vardı.

Savcı Kadir Kocakaya: Yani sorgulamadın, sadece çıkardın diyorsun.

Ceren Hatice Kırım: Evet.

Savcı Kadir Kocakaya: İlaç satışıyla ilgili “Ondan altı tane vereyim” demişsin. Detaylı bir şekilde konuşmuşsun. Ama “vermedim, yapmadım” diyorsun. Yapmadığın bir şeyin detayını neden bu kadar ayrıntılı anlatıyorsun?

Ceren Hatice Kırım: Hasan Basri bu konuda ısrarcıydı. Ancak doktorlarla görüştükten sonra böyle bir şeyin yapılamayacağını anladığım için zaman kazandım.

Savcı Kadir Kocakaya: Neden zaman kazanma gereği duyuyorsun? Bu sıradan bir durum değil. Biri bana “Bu bilgisayarı ver” dese, “Devlet malı” der geçerim.

Ceren Hatice Kırım: Belki acil bir ihtiyaç duyar diye düşündüm. Bir çocuğun acil durumu olabilir diye kaygılandım.

Ayrıntılar gelişiyor…

7. gün oturumunda yaşananlar

Yenidoğan Çetesi davasının önceki oturumunda tutuksuz sanıkların dinlenmesine başlanmıştı.

Halime bebeğin ölümüyle ilgili tartışmalara katılan tutuksuz hemşire Ecem Koç, “Çok ağır durumda bir bebekti, entübasyona ihtiyaç vardı. Doktorun yokluğunda müdahale ettik” şeklinde ifade verdi.

Çete lideri olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı’nın epikriz belgelerini değiştirilmesini istediğini öne süren hemşire Serenay Şenkalaycı ise “kabul etmediğini ve durumu yönetime bildirdiğini” iddia etti.

Eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na ait Avcılar Hospital’in başhekimi Prof. Dr. Fetin Rüştü Yıldız ise anlaşma detaylarıyla ilgili “Sabit bir ödeme yoktu. Cirodan yüzde 35 komisyon almıştık” dedi. Prof. Dr. Fetin Rüştü Yıldız’ın avukatı, Savcı Yavuz Engin’in suçlarda gereken tedbirleri almadığını ve toplam 10 bebeğin ölümüyle ilgili yetersiz kaldığını savundu.

Önceki oturumda 7 sanık sorgulandı ve savunmalarını yaptı.

  • Tutuksuz Sanık Hemşire: Ecem Koç
  • Tutuksuz Doktor: Dr. Mehmet Salih Kara (önceki savunma nedeniyle tekrar ifade vermedi)
  • Tutuksuz Sanık Hemşire: Serenay Şenkalaycı
  • Avcılar Hospital Başhekimi: Prof. Dr. Fetin Rüştü Yıldız
  • Bağcılar Medilife Hastanesi Başhekimi: Cafer Akdur
  • Tutuksuz Hemşire Sanık: Tuğba Baş (Özkaynak)
  • Tutuksuz Tıbbi Sekreter: Sümeyye Özdemir

Olayın geçmişi

İstanbul’da gereksiz yere özel hastanelerde yoğun bakımda tutulan 12 bebeğin ihmaller nedeniyle öldükleri iddiaları üzerine, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturma sürecinde, Y.E. isimli savcının makamında tehdit edildiği ortaya çıktı. Olayın kamuoyunda büyük bir infial yaratmasıyla birlikte, 22 kişi tutuklandı ve 47 şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı.

İddianamede yer alan suçlamalar

İddianamede, şüpheliler için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlamalarından, toplam 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi.

Ölen 10 bebek “maktul”, 5 kişi “müşteki”, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğü “hayatını kaybedenlerin temsilcisi”, 19 hastane ve sağlık şirketi malî olarak “sorumlu” olarak gösterildi. 47 kişi de “şüpheli” konumunda yer aldı.

İddianamede, suç örgütünün lideri olduğu ifade edilen Fırat Sarı’nın, doktor İlker Gönen ve acil servis şoförü Gıyasettin Mert Özdemir ile birlikte, dolandırıcılık yapmak amacıyla hastaların kaydırılmasını sağladıkları belirtildi. Amaçlarının, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluk oranlarını artırarak SGK’den yüksek ödeme almak olduğu aktarıldı.

Sağlık Bakanlığı Müfettişliğince, yenidoğan ünitelerindeki 10 bebeğin yaşamlarını yitirmesine sebep olan tıbbi ihmaller detaylı bir raporla belgelendi. Bu raporda, solunum sıkıntısı çeken bir bebeğin yeterli müdahaleyi alamayarak kaybedildiği ifade edildi.

6 aylık bebek, doğru bakım almak için sevk edilmedi

Raporda, hastane yönetiminin bu kritik durumda hemşirelerin kararlarını yetersiz bulduğu ve sorumlular arasında doktorların da olduğuna dikkat çekildi. Bebek M.N.O.’nun hastaneye doktor olmadan sevk edilip böylece gerekli tıbbi müdahalenin yapılmadığı belirtildi. Bebek H.K. için yapılan incelemede, kalp masajı sırasında gereken doktorun başında olmadığı ve belgelerin yanlış düzenli olduğu belirtildi.

Sevk edilmeyen bebek hayatını kaybetti

Raporda, hemşirelerin kritik anlarda müdahale ederek kullanılacak en iyi ilaç olmasına rağmen, aldıkları talimatlarla yönlendirildikleri belirtiliyor.

İddianamede, şüphelenilen hemşirelerin bu tür etkileşimlerde sürekli gün geçirdiği ve spesifik görevlerini yerine getirmedikleri kaydedildi.

Şifreli telefon konuşmaları deşifre oldu

İddianamede, şüpheliler arasında geçen kritik telefon konuşmalarına yer verildi. Bu konuşmalarda, hasta sevkleri ve hastanelerdeki eksiklikler ile ilgili yapılması gerekenler hakkında bilgi alışverişinde bulunuldu.

Yenidoğan çetesiyle ilgili doktor ve hemşirelerin isimleri açıklandı

Reyap Hastanesinde görevli hemşire Mehtap Sayar’ın, tedavi sürecinde uygun olmayan koşullardaki hizmetle ilgili konuşmaları da iddianamede yer aldı. İlgili yetkililer, tedavi yöntemlerinin sadece etik bir zihniyetle değil, aynı zamanda yasalarla da çeliştiğini belirtmektedir.

Sağlık Bakanı Memişoğlu’ndan suçlamalara yanıt

Ailelerin anlatımları

Hazırlanan iddianamede, bebeklerini kaybeden ailelerin yaşadıkları da anlatıldı. H.H., eşiyle birlikte başka bir hastaneye yönlendirilip, doğum sonrasında sorun yaşadıklarını ifade etti. Doğumdan bir süre sonra, bebeklerinin hastanede yaşamını yitirdiği haberini aldılar.

“Bebeğimizi kaybettik”

Pek çok aile benzer hikayeler paylaştı. Hastane yönetimiyle yaşadıkları iletişim kopukluğu, sürecin nasıl bu denli kötüye gittiğini gözler önüne serdi.

Nasıl bu olaylar deşifre edildi?

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne ilişkin bir doktorun Ocak 2023’te Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne yaptığı şikayet ile olayın üzerindeki örtü kalktığı öğrenildi. Bu başvuru sonrası yapılan denetimlerde yaşanan usulsüzlüklerin ortaya çıkmasıyla sürecin hızlandığı ifade edilmektedir.

Ne kadar ceza talep ediliyor?

İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen için hem “kasten öldürmenin ihmali” hem de “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor.

Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise benzer suçlar kapsamında toplam hapis talebi 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar çıkıyor.

Diğer şüpheliler için benzer suçlamalardan cezalar öngörülürken, daimi güvenlik önlemleri ve kapatılması istenen sağlık kuruluşlarıyla ilgili detayların da iddianamede yer aldığı bildirilmektedir.

Savcı tehdit edildi

Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E.’nin, bu soruşturmayı yürütürken maruz kaldığı tehditler üzerine yürütülen soruşturmada 12 kişi gözaltına alındı. Gözaltılanların 4’ü serbest bırakıldı, diğerleri adliyeye sevk edilerek işlemleri sürdürüldü.

19 hastane ve sağlık kuruluşu “malî açıdan sorumlu” tutuldu

Fezlekede, çeşitli özel sağlık kurumları ve hastaneler, işledikleri suçlar nedeniyle “mali sorumluluk” kategorisine alınmıştır. Bu hastaneler arasında Avcılar, Bağcılar Medlife ve İstanbul Şafak sayılmaktadır.

“`

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir